Nöbetçi Eczaneler
Karamanoğlu Mehmet Bey, meşhur dil fermanını yayınlandığı zaman asıl isyan ettiği durum neydi ? Neden bir isyana ve bu fermana ihtiyaç duymuştu. Bu üzerinde çok düşünülmeyen bir konu galiba.
Moğollar tarafından, Selçuklu tamamen vasal ( Feodal devirde bir başkasına bağlı olan kimse.) bir hale getirilmişti.Ülkenin yönetimi tamamen Moğollara geçmiş, Selçuklu hükümdarlarının varlığı sembolik anlamda kalmıştı. Karamanoğlu Mehmet Beyin isyanının sebebi tam olarak da buydu. Çünkü binlerce yıllık Türk töresi ve devlet geleneği bunu kaldırabilecek nitelikte değildi. Ayrıca halkın istekleri, durumu ve hak edildiği şekilde yönetilmesi devletle kurabildiği iletişim diline ve şekline bağlıydı ki bu durumda Türkçenin önemini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Karamanoğlu Mehmet bey bunun önemini bilerek ve devlet töresinin onurunu da kurtarmak adına haklı bir isyan gerçekleştirmişti.
Karamanoğlu Mehmet Bey’in çağdaşı sayılabilecek bir kahraman da Türk Halk Şiirinin bütün güzelliklerini günümüze kadar ulaştıran ve dönemin sosyal yapısıyla ilgili önemli ipuçları içeren şiirleriyle hala milyonların gönlünde yer alan Karamanlı Yunus Emredir. Yunus Emre de dönemin kaos ortamında halkın içinde yaşadığı buhranın farkında olarak ve onlara toplum yapısı ve kişisel gelişimleri hakkında öğüt niteliğinde sözler, şiirler söylemiştir. Birçok şiirinde, sert bir dille içinde bulunulan ortama muhalefet etmiş, toplumun birlik ve beraberliğine işaret etmiş bir kanaat önderi olmuştur.
Yine Karamanlı olup bahsettiğim dönemlerde sözü geçen bir başka kanaat önderi Şeyh Edebalı’dır. Osmanlı imparatorluğunun manevi kurucusu da sayılan Şeyh Edebalı’nın, kurucu lider Osman Beye nasihati ise tam da bugün geçerliliğini koruyan evrenselliğini gösteren niteliktedir.
Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana…
Güceniklik bize; gönül almak sana..
Suçlamak bize; katlanmak sana..
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana..
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana..
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlamak sana…
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana..
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..
Son olarak bahsedeceğim Karamanlı olarak da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e değineceğim. 600 yılık bir imparatorluk, çağın gerçeklerinin farkına varamamış ve bu geç kalmışlık dönemin hükümdarlarının sonunu getirmiştir. Tam da bu sırada ortaya çıkan bir kahraman, devletin devamını sağlamış ve halkın kurtuluşuna vesile olmuş bir liderdir.
Tarih göstermektedir ki, hem Selçuklu, hem de Osmanlı döneminin son zamanlarında yaşanan bu kriz dönemlerinde bir Karamanlı ortaya çıkmış ve gereğini yapmaya çalışmıştır.
Türkiye de siyasette de ticarette de öncelikle karadeniz lobisi ve ardından da doğu lobisi hep ön planda olmuştur. Sadece siyaset veya ticarette de değil legal yada illegal bütün örgütlenmelerde bu iki lobi etrafında şekillenmiştir. Belkide bugün şikayetçi olduğumuz birçok hususun sebebi bu lobiciliktir ki, bana göre siyaset – mafya ilişkisininde yeniden hortlaması bunun göstergesidir.
Belkide yeniden bir Karamanlı çıkıp, onların batırdığı şeyleri toparlayıp yeniden düzene koyacaktır.
Bu fikir şu an çok ütopik olabilir. Ama bahsettiğim tarihi gerçeklerden yola çıkarak üstü közlenmiş bir kor gibi duran ve tarihi, kültürü, sanatı ve samimiyetle sahiplenen bir memleket sevdası olarak yeniden bir Karamanlı ruhu alevlenir mi ? Çok merak ediyorum.
Vesselam…
YORUMLAR